blog'da ne var?

23 Aralık 2011 Cuma

Bennet Cantu - Fenerbahçe Ülker:76-83 / Karanlıktan Aydınlığa...


Fenerbahçe Ülker için grubun son maçı, kalp ağrılarına neden olan cinstendi. Ölüp ölüp dirilmek, canı burnuna gelmek, bilmemkaç yıl daha yaşlanmak, ömürden ömür gitmek gibi deyimleri de kullanabiliriz. Fenerbahçe dün akşam öyle bir maç oynadı ki; Bilbao - Caja Laboral maçının da Bilbao üstünlüğüyle devam etmesinden dolayı, ya gruptan lider çıkacaktı ya da Top 16'ya giremeden elenecekti.

Maça geçelim. İlk 2 dakika felaketti Fenerbahçe için. Ne hücum edebiliyorduk ne de savunma yapabiliyorduk. 5-0 öne fırladı Cantu. Kendi sahasında hiç yenilmeyen Cantu. Fenerbahçe için bu başlangıç bir anlamda ateşeyici de oldu. O atmosferde, dağınık bir şekilde oynayarak Cantu'yu yenmek imkansızdı. Fenerbahçe savunmayı sertleştirdi, topu içeriye indirdi ve 10-0'lık seri yakaladı.


İlk yarının tamamı da karşılıklı basketlerle geçildi ve devre 31-31'lik beraberlikle sona erdi. İkinci yarıya yine kötü başladı Fenerbahçe. Üç sayılık atışlar çok can yaktı. Bu sefer savunmayı oturtamadı Fenerbahçe ve hücuma ağırlık vermeye başladı. Ukic'in öncülüğünde içeriye penetrelerle sayı bulup, maçta kalmayı başardık. Son çeyreğe girildiğinde skor 55-55'ti. Savunmalar durmuş, hücum performansları etkili olmuştu 3. periyotta.

Son çeyreğin başında ise Fenerbahçe 8-0'lık seri yakaladı. 63-55 öne geçti. Biraz oyunu tutabilsek maçı oralarda bitirebilirdik ama olmadı. Önce sağ dipten üçlüğü yedik, sonra saçma sapan bir top kaybıyla basket-faule izin verdik ve farkın 2'ye inmesine engel olamadık. Farkı 6'lara çıkardığımız dönemler olduysa da(Bogdanovic'in üçlükleriyle) asıl kopuş 70-73'lük skordan sonra yaşandı. Oğuz Savaş'ın devreye girmesiyle 70-78'e getirdik skoru son 2 dakikada. Cantu ise sadece Basile'nin şutlarıyla farkı kapatmaya çalışsa da; Fenerbahçe Oğuz'un Gist'e yaptığı muhteşem asist ve Ukic'in üçlüğüyle maçı bitirmeyi başardı. Son 1 dakikada fark 10 sayı oldu(73-83) ve maçı da Fenerbahçe 83-76 kazanarak, grubu lider olarak tamamladı.

Ukic, Emir, Bogdanovic ve Oğuz Savaş genel anlamda çok iyi oynadılar. Emir ve Bogdanovic'in performanslarının sonuç üzerinde etkili olacağından söz etmiştik ama Oğuz'dan böyle bir performans beklemiyordum. Zaten farkı yaratan da o oldu.


Bir de Engin Atsür ile ilgili konuşalım. 2. periyotta iki topa elini sokarak topun Fenerbahçe'de kalmasını sağladı. 3. periyotta da en tıkandığımız zamanda bir turnike ve bir 3 sayılık isabetle takımın oyunda kalmasını sağladı. Ömer'in yokluğunda zorunluluktan oynadı Engin ama Spahija da görmüştür artık onu EL'de daha fazla kullanması gerektiğini...

Nihayetinde uzun bir geceden alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Bilbao kazanınca da Top 16 için; CSKA, Barcelona ve Real Madrid gibi devlerden kurtulmuş olduk. Panathinaikos, Siena ve Maccabi'den biri gelecek sadece. Bizim grubun ikincisi Olympiakos'un temsilcilerimizden birinin rakibi olma olasılığı çok fazla. O yüzden ilk 8 için diğer takımlarımızın adına umut yeşertmemiz de yanlış olmaz.

Bilbao, Caja Laboral'i yenerek grubu 4. olarak bitirdi. Milano da Partizan'ı deplasmanda 6 sayı farkla geçti ve Top 16'ya adını yazdırdı. Haftaya çekilecek kuralar öncesi torbalar şu şekilde...

1. Torba: Fenerbahçe Ülker, CSKA Moskova, Real Madrid, Regal Barcelona
2. Torba: Olympiakos, Panathinaikos, Maccabi Electra, Montepaschi Siena
3. Torba: Bennet Cantu, Unicaja Malaga, Anadolu Efes, Unics Kazan
4. Torba: Gescrap Bilbao, Zalgris Kaunas, Emporio Armani Milano, Galatasaray Medical Park

Aynı gruptan gelen takımlar birbirleriyle eşleşemeyecek. Aynı ülke takımlarının eşleşememe ihtimali ise yok. 4 İspanyol, 3 Türk ve İtalyan takımının olduğu kurada böyle bir şey mümkün değil. Sıralamalar itibariyle...

Benim sadece iki İspanyol takımının aynı grupta yer alacak şekilde oluşturduğum bir grup düzeni var, onu da paylaşıp yazıyı sonlandıralım...

Barcelona - Olympiakos - Unicaja - Milano
CSKA - Siena - Efes - Bilbao (ki Efes için yeni bir kabus başlangıcı olabilir)
Fenerbahçe - Maccabi - Unics - Zalgris
Real Madrid - Panathinaikos - Cantu - Galatasaray

Üç takımımız da Top 16'da. Bu önemli bir başarı. Final 4 İstanbul'da. Bir takımımızı soksak ne de iyi olur? Efes'in teknik, Fener'in mental anlamda eksikliklerini gidermesi halinde neden olmasın? Ama CSKA, Barca, Real Madrid oyun itibariyle; Panathinaikos, Siena ve Maccabi de gelenek itibariyle biraz önümüzdeler...

Fenerbahçe için de şunu belirtelim... Mental sorunlar giderilirse, takım birlikte oynama arzusunu dünkü gibi yansıtmaktan çekinmezse, yeni salon yeni hava katarsa, Mirsad iyi dönerse ve başka bir aksilik olmazsa; sene başında gördüğümüz ve beklentilerimizi o yönde oluşturduğumuz Fenerbahçe'den çok daha farklı bir Fenerbahçe görebiliriz. Umarım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Benzer...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...