blog'da ne var?

31 Aralık 2011 Cumartesi

Fenerbahçe Ülker - Galatasaray Medical Park: 80-79 / Neydi Bu?


Dün akşam Sinan Erdem Spor Salonu'nda son kez lig maçına çıkan Fenerbahçe, rakibin de Galatasaray olmasından dolayı, tüm tribünler dolu bir şekilde çıktı maça. Seyirci fazlasıyla agresifti. 3 Temmuz'dan beri oldukça gergin zaten sarı-lacivertli taraftarlar. Trabzonspor ile oynanan futbol maçında kendilerini frenlemeyi başarsalar da; dün için bunu söylemek mümkün değil.

Bunun nedeni çok açık. Kitleyi yönlendiren taraftar gruplarının liderleri aslında futbol izleyicileri. Basketbol onlar için sadece önemli maçlarda, takıma destek verdikleri bir alan. Hal böyle olunca; Trabzonspor maçında futbol takımı ceza almasın diye kendini frenleyebilen taraftar, söz konusu basketbol olduğunda buna gerek duymuyor. Oysa şimdi alabileceğimiz cezalar nedeniyle; Anadolu Efes maçını kesin, Beşiktaş Milangaz maçını da yüksek ihtimal seyircisiz oynama ihtimalimiz oluştu. Umursuyorlar mıdır? Sanmıyorum...


Maça geçelim. Fenerbahçe, Ukic ve Emir'den; Galatasaray da Ender'den yoksun çıktılar maça. Bu iki takımın en yaratıcı 4 ismini say deseler, Tutku'yu da ekler, bu üç ismi söylerim. Fenerbahçe buna rağmen, seyircisinin de desteğiyle, agresif başladı ve ilk dakikalarda öne geçti. Fakat işler öyle gitmiyor tabi. İlk yarı boyunca 2 asist yapabilen, 13'de 1 üçlük isabeti yakalayan ve birçok serbest atış kaçıran Fenerbahçe'nin devreyi sadece 4 sayıda geride kapatmayı başarması önemliydi.

İkinci devreye de Engin Atsür'ün 5 sayılık oyunuyla başlayıp, öne geçmeyi başardı Fenerbahçe. Fakat dediğimiz gibi hücumda belli bir düzen yoktu. Galatasaray da oyunun hakimiyetini ele geçirmeyi başardı. Özellik Tutku, Andirc ve Furkan'ı çok güzel besledi. Fenerbahçe aynı basketten 3-4 kere arka arkaya yemeyi başarı bir ara. Shumpert, Lakovic hatta Göksenin bile 3 sayılık atışlarda isabet de buluyordu. Fenerbahçe ise Engin, Oğuz ve Gist ile direnmeye çalışıyordu sadece...

Bir pozisyonda Lakovic'in attığı üçlük sonrasında Spahija mola aldı ve Shumpert'in kenardan saha içine koşarak gelip Lakovic'i kutlamasıyla taraftar çileden çıktı. Zaten maç boyu küfürlü tezahurat eden bu sebeple 2 anons yapılmasına neden olan taraftar; sahayı bozuk para, çakmak, pet şişe atarak cehenneme çevirdi diyebiliriz. Şike soruşturmasında tapeleri bulunan Recep Ankaralı, belki de "ben öyle bir adam değilim" psikolojisi ile fazlaca Fenerbahçe alehine kararlar verdi. Bunun yanı sıra sürekli hakemlere itiraz eden Oktay Mahmuti de tek bir teknik faul almayınca taraftar dolmuştu zaten...

Bütün bunlar sonucu hakemler soyunma odasına gittiler ve maça ara verdiler. Fark 8'di hakemler içeriyle gittiğinde. Bu ara Fenerbahçe'ye yarayabilirdi diye düşünsek de; Galatasaray bu farkı 11'e çıkarmayı başardı son 5 dakikada. Bundan sonrası ise tamamen Galatasaray'ın beceriksizliği. Tempoyu düşürmek, süreyi sonuna kadar kullanarak farkın kapanmasını engellemek isteseler de 4 kısaya dönen Fenerbahçe baskıyı arttırdı. Galatasaray hücumlardan boş dönüp, Fenerbahçe hızlı hücumlarla sayı bulmaya başlayınca fark 6'ya kadar indi. 70-76.


Buradan sonrası ise Fenerbahçe için bir mucize şeklindeydi. Tomas üst üste 2 tane üçlük buldu. Sonra Engin penetreyle ve Jerrels smaçla 4 sayı daha kazandırdılar takıma ve Fenerbahçe 10-0'lık seri ile 80-76 öne geçti. Moladan sonra Lakovic ile çok zor bür üçlük isabeti bulan Galatasaray, hücumdan boş dönen Fenerbahçe karşısında son hücumda sayıyı bulamayınca karşılaşmanın kazananı Fenerbahçe oldu.

Spahija'nın da dediği gibi maçın büyük bölümü Galatasaray üstünlüğü ile oynansa da Fenerbahçe sonunda mucize yaratmayı bildi ve salondan galibiyetle ayrıldı. Sinan Erdem'i dolduran 15 binin üzerindeki taraftar da bu inanılmaz sona eşlik ederek, evlerine mutlu döndüler...

Basketbol maçları böyledir işte... Bir takım pes etmeden, maç bitmez... Fenerbahçe dün taraftarlarının da ateşlemesiyle pes etmeyerek maçı kazandı... Yalnız EL'de de yer alan iki takımımız için şunu söyleyelim. İkisi de dün iyi oynayamadılar. Bu maçta ve bu eksiklerle çok fazla iyi oyun beklemek hata olabilir belki ama ilerisi için ışık vermedikleri de aşikar. Fenerbahçe Emir, Ukic kadroda olmadığı, Vidmar psikolojik, Mirsad fizik olarak hazır olmadığı hatta Bogdanovic ikinci yarı hiç oynamadığı için baya dar bir rotasyonla oynadı. Buna rağmen enerji bakımından eksik kalmamaları ve Tomas'ın geri dönüşü itibariyle kendisine olumlu yanlar çıkarabilir.

Maçın yıldızı ise tartışmasız Engin Atsür'dü. Hem baskılı savunmayı başlatan, hem kritik şutları sokan, hem içeriye penetre ederek Galatasaray'ın savunma düzenini bozan, hem top çalan, hem oyunu yönlendiren şahane bir oyun ortaya koydu. Ukic'in 1-1.5 ay boyunca takımdan ayrı kalacağını düşünürsek; Engin'in böyle oyunlarına daha fazla ihtiyacı var Fenerbahçe'nin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Benzer...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...