blog'da ne var?
30 Ocak 2012 Pazartesi
27 Ocak 2012 Cuma
Euroleague Top 16 / 2. Hafta Panorama
E Grubu:
CSKA Moskova - Anadolu Efes: 96-68
Galatasaray Medical Park - Olympiakos: 78-77
Haftanın ilk maçında temsilcimiz Anadolu Efes, CSKA Moskova deplasmanına gitti ve her şey beklediğimiz gibi gelişti. CSKA Moskova şüphesiz ki Eurolegue'in en iyi basketbol oynayan takımı. Hangi maça çıkarlarsa çıksın, o maçın favorisi konumundalar. Buna Barcelona, Siena deplasmanları da dahil diyebiliriz. Çok derin ve yetenekli bir kadroları var. Hücumda kullanmadıkları opsiyon yok. Her türlü hücum ediyorlar. Savunmayı da gerekli buldukları yerde üst düzeye çekebiliyorlar. Yardımlaşma üst seviyede.
Etiketler:
anadolu efes,
cska moskova,
euroleague,
fenerbahçe ülker,
galatasaray medical park,
maccabi electra,
montepaschi siena,
olympiakos,
panathinakios,
real madrid,
regal barcelona,
unics kazan
24 Ocak 2012 Salı
Euroleague Top 16 / 2. Maçlar Öncesinde Bizimkilerin Durumu
Geçen hafta Fenerbahçe, ilk yarıyı 17 sayı önde kapattığı, ilk yarı 24, ikinci çeyrek 9 sayı yediği maçta; üçüncü çeyrek 29, ikinci yarı toplam 52 sayıya engel olamadığı maçta Unics Kazan'a yenildi ve benim haftaya kötü başlamam neden oldu. Ne o maçla ilgili yazı yazabildim ne de diğer maçlarla. Neven Spahija üzerine yazdığım yazıdan 1 hafta sonra böyle bir maçın gerçekleşmesi, canımı bir kat daha sıktı.
Diğer temsilcilerimiz ise Sinan Erdem'de birbirlerini yıkmaya çalıştılar. Galatasaray için deplasman gibi olmadı maç ama Efes'in maç boyu oyunu kontrol ettiğini söylememiz lazım. İlk çeyrekte yarattıkları farkı korumayı başaramasalar da rakiplerini hep bir adım geride tutmayı başardılar. İlk çeyrekte 29 sayı attıkları maçı 68 sayıyla bitirmeleri, Galatasaray'ın üç çeyrek boyunca üst düzey savunma yaptığını gösteriyor ama Galatasaray'ın yani Top 16'daki en düşük sayı ortalamasına sahip olan takımın sıkıntısı savunması değil zaten...
17 Ocak 2012 Salı
Unics Kazan - Fenerbahçe Ülker / Yolculuk Başlıyor!
Sezon başladığında Final Four'un da İstanbul'da yapılacak olmasıyla, hedefini Sinan Erdem olarak belirlemişti Fenerbahçe.(Anadolu Efes de öyle) Kurulan kadronun pek de bu hedefe götürebilecek yapıda olduğunu düşünmesem de Fenerbahçe'nin elinde "yeni salon"un yaratacağı ekstra bir motivasyon kaynağı olabilir. Ukic dışında takım da tüm sakatlıklardan kurtulmuş vaziyette şu an.
Yarın saat 18.00'de Top 16'daki ilk maçına çıkacak Fenerbahçe. Kazan deplasmanı gibi zor bir randevuyla başlıyoruz serüvene. Unics'ten bahsedelim...
14 Ocak 2012 Cumartesi
Kobe Bryant!
34. yaşından gün alıyor bu efsane adam. Kobe ile ilgili arada hisler besleyen yoktur herhalde. Ya seveni vardır ya da nefret edeni. Benim en çok sevdiğim basketbolcudur kendisi. Oyun zekasını, liderliğini, skorerliğini, yeteneklerini ve duruşunu çok beğenirim.
Hep bencil diye eleştirilir. Biraz da haklılık payı vardır ama golcü adam bencil olur klişesinden yola çıkarak, bu skorerin az biraz bencil olmasını da yadırgamamak lazım. Kariyeri boyunca 4.7, bu sezonda 5.5 asist ortalamasıyla oynayan bir oyuncu için de bu bencillik kavramı söylendiği kadar abartılacak bir seviyede olmadığını da söyleyebiliriz.
9 Ocak 2012 Pazartesi
Blog Hakkında...
Ufak bir açıklama yapmak istiyorum blogla ilgili... Galatasaray maçından sonra bloga bir yazı koyamadım. Hem sıkışık fikstür, hem de final dönemine denk gelmesi sebebiyle vakit ayıramadım bloga. Hoş, final dönemi devam ediyor ama biraz hafifledi durumlar ve ben de bilgisayar başına geçebildim. Twitter'da 2 kişiden dahi olsa "neden yazmıyorsun?" sorusunu duymak güzeldi. Demek ki takip edenler var :)
Ben buraya sırf yazmak olsun diye bir şey yazmıyorum. O yüzden BBL'de oynanan son haftalardaki maçlara hiç değinmedim. Sırf bulunsun diye takip edenlerin vaktini çalmayı istemedim. Tek başına katkı yapınca da blogun güncelliğini korumak zor oluyor. Yani demem odur ki; buraya bir şekilde yolu düşmüş takipçiler, eğer yazmak isterlerse ve hepimiz taraftarız ama bu dürtüleri bir kenara bırakıp basketbolu ön plana çıkarabileceklerini düşünüyorlarsa lütfen ulaşsınlar ve bloga yazar olsunlar.
Fikir çatışmaları, farklı bakış açıları, yorumlar, düşünceler; karşılıklı olarak her tarafı etkileyecek ve daha olumlu sonuçlar doğuracaktır. Lütfen ciddiye alın ve geri dönüş yapın...
Yarın Spahija üzerine yazılmış bir yazı yayınlanacaktır şimdiden söyleyeyim...
Ben buraya sırf yazmak olsun diye bir şey yazmıyorum. O yüzden BBL'de oynanan son haftalardaki maçlara hiç değinmedim. Sırf bulunsun diye takip edenlerin vaktini çalmayı istemedim. Tek başına katkı yapınca da blogun güncelliğini korumak zor oluyor. Yani demem odur ki; buraya bir şekilde yolu düşmüş takipçiler, eğer yazmak isterlerse ve hepimiz taraftarız ama bu dürtüleri bir kenara bırakıp basketbolu ön plana çıkarabileceklerini düşünüyorlarsa lütfen ulaşsınlar ve bloga yazar olsunlar.
Fikir çatışmaları, farklı bakış açıları, yorumlar, düşünceler; karşılıklı olarak her tarafı etkileyecek ve daha olumlu sonuçlar doğuracaktır. Lütfen ciddiye alın ve geri dönüş yapın...
Yarın Spahija üzerine yazılmış bir yazı yayınlanacaktır şimdiden söyleyeyim...
Neven Spahija Üzerine
Geçen senenin başında geldiğinde Valencia'da yaptıklarını biliyorduk ve "tamam" demiştik. Tanjevic'in 2010 planlamasının meyvesini alabileceğimiz biri olarak görüyorduk kendisini. Tanjevic'in oyuncularıyla kurduğu ilişkinin sertliği de malum. Bunun biraz azalacak olmasıyla takım potansiyelini daha iyi kullanabilirdi diye de düşünmüştüm kendi adıma...
Koçun başında da Aydın Örs gibi bir isim olacaktı. Bu da sistemin işlerliğini devam ettirmesi açısından önemliydi. Her şey olumlu görünüyordu. Kadro da fena sayılmazdı. Bunların sonucunda da geçen sene Euroleague'de en fazla heyecanlandığımız sezonu geçirdik. Sakatlıklar, hastalıklar ve şanssızlıklar nedeniyle çeyrek final göremeden elendik ama fazlasıyla ümitlendik ilerisi için.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)