blog'da ne var?

28 Aralık 2011 Çarşamba

Euroleague / Top 16 Gruplarının Değerlendirmesi


Bugün çekildi kuralar ve gruplar belli oldu. Aynı gruptan gelen takımların eşleşemeyeceğini biliyorduk. 4. torbadan katılan takımları göz ardı edip, aynı ülke takımlarının da eşleşmemesi için özen gösterileceğini duymuştuk. Dışarda olduğum için kura çekimlerini izleyemedim ama bir gruba 3 İspanyol takımını birden koyan EL yönetimi bizim düşündüğümüz kadar da hassas davranmamışlar anlaşılan...

Bizim için en enteresan tarafı da Anadolu Efes ile Galatasaray Medical Park'ın aynı gruba düşmesiydi şüphesiz...


Grupları yazalım hemen...

E Grubu: CSKA Moskova, Olympiakos, Anadolu Efes, Galatasaray Medical Park
F Grubu: Real Madrid, Montepaschi Siena, Unicaja Malaga, Gescrap Bilbao
G Grubu: Fenerbahçe Ülker, Panathinaikos, Unics Kazan, Emporio Armani Milano
H Grubu: Regal Barcelona, Maccabi Electra, Bennet Cantu, Zalgris Kaunas

Çapraz eşleşmelerde ise E ile F Grupları ve G ile H Grupları eşleştiler. Örneğin, E Grubu'nun 1.si, F Grubu'nun 2.si ile oynayacak çeyrek final mücadelelerinde...


E Grubu:

Bir Fenerbahçeli olarak benim olmasa da Türkiye'nin en fazla dikkat edeceği grup bu grup olacak. İki takımımızın yer aldığı gruba, 2. torbadan Olympiakos'un gelmesi büyük şans. 2. torbadan bizim takımlarımızın aynı grupta olması sebebiyle gelebilecek iki Yunanistan temsilcisinden şüphesiz ki, yenilebilir olanı çekti temsilcilerimiz.

CSKA Moskova grubun abisi konumunda. Teodosic, Kristic, Kirilenko, Khryapa, Shved, Siskauskas, Vorontsevich gibi isimler zaten göz korkutucu ama bunların dışında Kaun, Ponkrashov, Mejia, Gordon, Lavrinovic gibi isimler bile bizim takımlarımızın seviyesinden aşağıda olmayan oyuncular... CSKA Moskova işi sıkı tuttuğu ve sakatlık, hastalık, ceza gibi belalara bulaşmadığı sürece bu grupta da maç kaybeden yola devam edecektir.

Olympiakos ise daha önce yazdığımız gibi en kötü 2. torba takımı kesinlikle. Hücumları büyük oranda Spanoulis'e bağlı, savunmaları üst düzey olmayan ve iç saha atmosferi açısından 3-4 sene öncesini mumla aratan bir takım Olympiakos. Sezon başında yaşanan finansal kriz nedeniyle küçülmüşlerdi zaten. Kadroları, bizim takımlarımızın kadrolarının çok da ötesinde değil. Hatta sadece isimlere bakacak olursak; Anadolu Efes'ten aşağıdalar da diyebiliriz.

Anadolu Efes ise hep söylediğimiz gibi ilk turda hedef maçların hiçbirini kazanamadı. Takımın mental ve teknik sorunları olduğu aşikar. Sezon başında bu kadro kurulduğunda takımda saf bir 3 numara olmamasının baş ağrıtabileceğini söylemiştim. Özellikle dripling yaparak, içeriyi zorlayan 3 numaralar karşısında çaresiz kalan bir savunma yapısına sahipler. CSKA ile oynanacak iki maç, bu anlamda Efes için felakete dönüşebilir. Ve her ne kadar Olympiakos için iyi kura desek de Hines gibi bir forvet, tam da Efes'in istemediği tipte bir oyuncu. Ersan'ın gitmesiyle 4 numarada sadece Savanovic'e kalan Efes'in kısalarla oyunu dengelemesini beklemeliyiz. Bunun için de Ilievski'nin şimdiki durumunun çok ötesine geçmesi, Vujacic'in kafa olarak oyundan kopmaması, Cenk'in daha istikrarlı şut atması ve Kinsey'in sağlıklı ve hazır hale gelmesi gerekecektir. Kerem Tunçeri artık 30+ dakika oynayabilecek fizik güce sahip değil. Kısacası Efes'in vites arttırması lazım, ilk 8 takım arasına kalmak istiyorsa...

Galatasaray Medical Park için ise çok söz söylemeye gerek yok. Onlar ilk kez buradalar ve misyonlarını tamamladılar. Bundan sonra oynanacak her maç bir tecrübe, kazanılacak her maç da önemli bir zafer ve prestij kaynağı olacaktır. Galatasaray'ın en önemli avantajı, iç sahadaki tüm maçlarını önemli bir seyirci desteğini arkasına alarak oynayacak olması. Bu anlamda Olympiakos ve Anadolu Efes maçlarının kazanılabileceğini düşünüyorum. Fakat Galatasaray'ın Anadolu Efes'ten 1 galibiyet alması, Olympiakos'un sıyrılmasına neden olabilir. Galatasaray'ın sıkıntısı ise pota altını iyi savunamamak. 4 ve 5 numaraları ile oynayan, yani tempoyu belirleyen ve topu içeri indiren takımlar karşısında Galatasaray çaresiz kalıyor. Hal böyle olunca; CSKA maçları, Galatasaray için de faciaya dönüşebilir. Galatasaray için 2 galibiyetin, ciddi anlamda hedef ve tutturulduğu halde başarı olacağı kanısındayım.

Fikstüre baktığımızda, Galatasaray'ın son 3 maçını da İstanbul'da oynayaması yine önemli bir avantaj. Takım seyahatlerle yorulmayacak ve üst üste taraftar destekleriyle bir ivme kazanma ihtimali olacak. Efes ise ilk maçta Galatasaray'ı ağırlayacak ama sonra CSKA ve Olympiakos deplasmanlarına gidecek. Efes için fikstürün en güzel tarafı son maçın içerde ve muhtemelen o zamana kadar gruptan çıkmayı garantileyecek olan CSKA ile olması...

F Grubu:


İşte 3 İspanyol takımın eşleştiği grup. Garibim Siena, İtalyanlarla oynayacağından daha fazla İspanyol takımlarla oynayacak belki de bu dönemde. Grubun dengeleri de çok karışık.

Takım takım yazma işlerini sadece temsilcilerimizin grubu için yapacağım. Diğer gruplar için ise genel bir değerlendirme yapmakta fayda var.

Real Madrid, grup maçlarında oldukça yüksek bir performans gösterdi. Üst üste oynadığı 2 zor deplasmandan(Maccabi ve Partizan) mağlubiyetle dönseler de kalan tüm maçlarını kazanarak lider oldular. Çok hızlı hücum ediyorlar, yüksek isabet buluyorlar ve basketbol kuralları dahilindeki pis işleri çok iyi yapıyorlar. Fakat Siena gibi bu işleri yapmakta ellerine su dökülemeyecek bir rakiple karşılaşacaklar. Bo McCalebb, Lavrinovic ve Kaukenas'ı aynı dönemde kaybederek güç kaybı yaşasalar da sistem takımı olmaları sebebiyle toparlanmayı başardılar ve kaldıkları yerden devam ediyorlar. Ayrıca McCalebb takıma geri dönecek. Aradori son 2 maçta oynadığı gibi oynarsa, Rakocevic skora katkı yapmaya devam ederse ve yeni transfer Thornton ufak da olsa bir derinlik yaratırsa, grubun favorisi olarak görüyorum Siena'yı. Real Madrid'i ancak böyle bir takım durdurabilir. Unicaja ise EL'de oynadığı son 6 maçtan 5'ini kaybetmiş olsa bile, yerel ligde Bilbao'nun hayli üstünde, Real Madrid'in hemen arkasında. Onların kadrosu vites arttırmaya müsait. Bilbao ise sadece savaştığında maç kazanabilir. Mumbru, Grimau, Fisher ve Banic gibi oyuncuların karakterleri böyle çünkü. Ne kadar savaşabilirler göreceğiz?


G Grubu:


Maccabi, Siena veya Panathinaikos'tan biri gelecekti; Fenerbahçe'ye rakip olarak. Kadrosunda güç kaybına uğramış Siena'yı, geçen senenin Panathinaikos'una tercih edenlerin sayısı çoktu. Panathinakos'un en güçlü yanı, oyuna yön verebilen oyuncu sayısındaki fazlalık. Diamantidis, Calathes ve Jasikevicius ile istedikleri tempoyu oyuna koyabiliyorlar. Bu oyuncular sayesinde uzun oyuncuların da verimlilikleri artıyor. Fenerbahçe'nin ise geçen seneyle kıyasladığımızda, görebileceğimiz en önemli fark ön alanda yapılan baskı. Kinsey, Ömer ve Ukic ile yapılırdı bu baskı, Tomas da çoğu zaman önemli destekler verirdi. Bu sene Kinsey yok, Ömer'in temposu düştü, Tomas henüz hiç hazır değil ve Ukic'in savunma yapmaya niyeti yok.

Bu dezavantajlarına rağmen, kaliteli bir kadroya ve kazanmaya inandıkları zaman kazanabilen bir oyuncu topluluğuna sahip Fenerbahçe. Ne kadar sürede hazır hale gelecek ve ne ölçüde katkı sağlayacak bilinmez ama Mirsad'ın da 2-3 gündür takımla beraber idmana çıkması önemli.

Unics de ilk defa EL'de yer almasına rağmen 7 galibiyet aldı grubunda. Aslında çok önemli bir kadrosu yok ama çok iyi savunma yapıyorlar. Temposu en düşük Top 16 takımı olabilir. Kısalardan da önemli skor katkısı alıyorlar. Domercant ve Lyday toplamda 29 sayı buluyorlar ortalama. Zaten Unics'in ortalaması 70. Yani takımın attığı sayının %42'den fazlası iki oyuncudan geliyor. Panathinaikos kısalarının topa yön vermesini önlemeyi amaç edinecek takımlar, Unics'in kısalarının ise rahat şut atmalarını engellemek zorunda kalacaklar... Yani Ömer, Emir, Ukic, Tomas, Jerrels ve Bojan hücumdan çok savunmaya odaklanmak durumundalar bu grupta...

Son torbadan ise önemli yatırımlar yaparak sezona giren Milano geldi bu gruba. Milano kadrodaki isimler itibariyle kaliteli bir ekip olsa da; takım olarak sahaya yansıttıkları çok da korkutucu değil. Diğer takımların aksine skoru potaya yakın atışlarla yükseltebilen bir takım Milano. Bourousis ve Hairston taşıyor takımı. Bu oyuncuları da oynatan kısalar. Milano'nun kısaları bu açıdan diğerleriyle kıyaslanacak ölçüde değil elbette. Ciddiye alındığı takdirde iki maç da kazanabilir, Fenerbahçe açısından bakılınca...

Fenerbahçe Unics deplasmanı ile başlıyor serüvene. O maç önemli. Fenerbahçe ilk 3 maçı da kazanarak başlayabilir. 2 maçı kaybederek de... Umarım işler yolunda gider ve Fenerbahçe grubu lider olarak tamamlar...

H Grubu:


Bu grup için söylenebilecek çok söz yok aslında. 1. ve 2. olabilecek takımlar en çok bu grupta belli gibi. Mallet transferiyle önemli bir skor gücü yakalayacak Maccabi ve EL'nin en önemli 2 favorisinden 1'i konumundaki Barca, birbirleri dışında çok zor maç verirler. O yüzden fazla uzatmayacağım...

Son olarak henüz çok erken olmasına rağmen tahminlerimi de yazayım.

Bana göre; E Grubu 1.si CSKA Moskova, 2.si Anadolu Efes
F Grubu 1.si Montepaschi Siena, 2.si Real Madrid
G Grubu 1.si Panathinaikos, 2.si Fenerbahçe Ülker
H Grubu 1.si Regal Barcelona, 2.si Maccabi Electra olacaktır.

Bu tahminlerde sonra F4 yolu da şöyle oluşuyor:

CSKA Moskova - Real Madrid
Montepaschi Siena - Anadolu Efes
Panathinakios - Maccabi Electra
Regal Barcelona - Fenerbahçe Ülker

Haliyle F4 tahminimi yapmak da elzem oldu:

CSKA Moskova, Montepaschi Siena, Maccabi Electra, Regal Barcelona...

Sinan Erdem'e bir Türk takımı yerleştiremediğim için üzgünüm...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Benzer...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...